Kırıkkale Mutlu Son

Kırıkkale Mutlu Son

Kırıkkale Mutlu Son

Konuğum kısa süre sonrasında,

dünyanın en leziz şarabını içime aktı ve bende en sıcak bir

sağanakla cevapımı verdim. Tüm dileklerimin doruğuna

böylece hakikaten umulmadık fakat hiç de mucizevî

sayılmayacak bir rastlantıyla ulaşmıştım. Bu genç, okuldan

şehre yeni gelmişti ve bir şans eseri, daha önceden de geldiği Kırıkkale Mutlu Son

annesinin dairesine habersizce girmişti. Onu önceden

görmemiştim, birbirimizi yalnızca kulak dolgunluğuyla

tanıyorduk. Beni annesinin yatağına uzanmış bulunca,

tariflerden kim olduğumu hemen çıkarmıştı. Gerisini zaten

bildiğiniz gibi. Sonradan bu olayın hiç de yıkıcı neticeları

olmadı. Delikanlı o gün ve daha sonraları bir çok kere, ayrımettirmeden benimle oldu. Ama aşkın hazlarını benim için bir

tür yaşamsal gereklilik haline getiren yapımın sıcakkanlılığı

beni, talihim için ölümcül tedbirsizliklere sürükledi ve

sonucunda da bu yola düştüm. Kaderim beni bu güzel ve

emin sığınağa atmasaydı, herhalde büyük felaketlere

uğrardım.”

Böylece Louisa öyküsünü tamamladı. Bu kısa anılardan sonra

kızların odalarına çekilip geceki şenliğe hazırlanma vakitını

getirmişti. Emily gelip de grubun toplandığını ve bizi

beklediğini so şekilde-yinceye dek, ben kadın Cole’un yanında

kaldım.

Kırıkkale Mutlu Son

Bu haber üzerine bayan Cole kalktı, yüreklendirici bir

gülümsemeyle elimden tuttu, bizi acele ettirmeye gelen

Louisa elinde mumlarla arkamızdan gelirken üst kata çıkardı.

İlk katın holünde son derece iyi giyimli ve çok sempatik genç

bir beyefendi tarafından karşılandık. O, evin zevklerini ilk

denemesini borçlu olacağım kişiydi. Büyük bir nezaketle beni

selamladı ve konuk odasına götürdü. Bu odaya bir Türk

halısı yayılmış, en ince lüksün tüm taleplerine uyguneşyalarla döşenmiş ve parlak günışığından hiç de aşağı

kalmayan, belki de zevke ondan daha uygun, daha yakın

gelen bir ışıkla canlandırılmıştı. Kırıkkale Mutlu Son

Odaya girdiğimde tüm gruba yayılan bir beğeni mırıltsıcaklıkduyma mutluluğuna eriştim. Bu grup, içlerinden biri benim

özel erkeğim olan dört beyefendiden oluşuyordu. Üzerlerinde

bolca ev giysileri olan üç genç kadın, akademinin müdiresi ve

ben de onlara eşlik ediyorduk. Öpücüklerle karşılanıp,

selamlandım fakat gene de cinsiyetlerinin ayrımını, erkeklerin

daha üstün sıcaklıklarından ayrımsamak kolaydı.

Kendimi bu kadar çok yabancı tarafınca çevrelenmiş,

okşanıp kur yapılıyor görünce duyduğum korku ve şaşkınlık

yüzünden övgülerini dile getirdikleri, okşayışlarını

canlandıran refah havasına hemen giremedim.