Kırıkkale Masaj Salonu Masöz Kader

Kırıkkale Masaj Salonu

O rünlerin hakikaten de büyülü mi olduğu, yoksa yalnız öyle olduğunun düşünülmesi için mi tasarlandığını bilmiyordu. Geminin hakikaten de parıltılı, ışıklar saçan bir metalden mi yapılmış olduğunu, yoksa sadece öyle görünmek üzere boyanmış mı bulunduğunu da bilmiyordu. Ama gemiye bakmanın gözlerini acıttığını çok iyi biliyordu. Kraliçenin aracı, baş sihirbazı Sybil’in şahsi uzay gemisinden çok daha büyüktü ama taşıdığı önemli adların yanında ufacık kalıyordu. Kai’nin o güne kadar gördüğü bir çok yolcu uçağından ve herhangi bir kargo uçağından çok daha küçüktü. Yalnız Kraliçe ve grubunu taşımak için tasarlanmış özel bir çalgıtı. Kırıkkale Masaj Salonu

Kırıkkale Masaj Salonu

 

Gemi pürüzsüz bir hareketle yere indi. Asfalttan yayılan sıcak havada buğulu dalgalar yaratıyordu. Kai’nin ipekten gömleği sırtına yapışmıştı ve ensesinden aşağı bir damla ter akıyordu -akşamları gemi pisti, sarayın duvarları sayesinde gölgeler altında olurdu fakat şu anda ağustos güneşi tüm gücüyle piste vuruyordu. Beklediler. Kai’nin yanında duran Torin, Kırıkkale Masaj Salonu parmağını bile kıpırdatmadı. Yüzünde duygusuz bir ifadeyle bekleyiş içindeydi. Onun bu sakinliği, Kai’nin sinirlerinin daha da gerilmesine sebep oluyordu. Kai’nin diğer tarafında ise, üstünde resmi beyaz ceketi olan Sybil Mira duruyordu. Ceketin üstü, tıpkı gemidekilere benzer rünlerle bezenmişti. Oldukca hafif bir kumaştan yapılmış gibiydi fakat hanımın üstünü çenesinin altından el parmaklarına kadar kapıyor, kuyruğu ise dizinin altına kadar iniyordu.

 

Baş sihirbazın birkaç adım peşinde, ellerini gerisinde kavuşturmuş, sarışın koruması duruyordu. Platformun iki yanında ise Kai’nin kendi kraliyet muhafızlarından ikisi vardı. Hepsi buydu. Levana başka kimsenin onu karşılamaya gelmemesi konusunda ısrarcı davranmıştı. Kai, alaycı bir ifadeyi yüzünden uzak tutmak için tırnaklarını avuçlarına gömmek Kırıkkale Masaj Salonu zorunda kaldı ve sıcak saçlarını alnına yapıştırırken beklemeye devam etti. Sonucunda, kraliçe onlara çile çektirmekten sıkılmış olduğunda, geminin rampası aşağı indi ve gümüş rengindeki merdivenlerini açığa çıkardı. Önden iki adam göründü -ikisi de uzun boylu ve kaslıydı- Birinin darmadağın turuncu saçları, soluk bir teni vardı ve Sybil in korumasına benzer şekilde vücut zırhı giymiş ve silahlar kuşanmıştı.